Gazeteci Fatih Altaylı, Türk Hava Yollarının (THY) yeni markası AJet’le ilgili iki olayı köşesinden aktararak, “Bu A Jet’in temelinde bir bozukluk, kuruluşunda bir kademsizlik var. Ne diyelim, Allah beterinden saklasın.” dedi.
Teknik sorunlar, sık yaşanan rötarlar, yolcu bagajıyla ilgili sorunların yaşandığı AJet’le ilgili tepkiler sürüyor. Altaylı geçtiğimiz gün, THY personelinin iddiasını aktararak, AJet’te yaşanan sorunların Arap sermayesine satılmak üzere olduğu için yaşandığını paylaşmıştı.
Bugünkü yazısında da Altaylı şu ifadeleri kullandı:
“Bodrum havalimanından Ankara’ya uçacak A Jet uçağı. Uçuşun başlamasına dakikalar var. Yolcular uçağa binmek üzere. Havalimanındaki A Jet yetkilisine bir telefon geliyor.
“Bakan …… …… Bey’in eşi ve üç çocuğu havalimanında. Mutlaka uçmaları gerekiyor.”
Havalimanındaki A Jet personeli şaşırır. Biniş kartları verilmiş, kontuar kapanmıştır.
Yapabilecekleri bir şey yok gibidir. Birkaç dakika sonra telefon tekrar çalar. “Hanımefendi bekliyor, çabuk olun” Sonunda ilk sırada oturan öğretim görevlisi tıp profesörü bir beyefendi ve ailesinin biniş kartları kavga gürültü iptal edilir, yerlerine Bakan Bey’in eşi ve çocukları oturtulur. Büyük tartışma çıkar, hakaretler, dava tehditleri havalarda uçuşur ama Bakan eşi uçurulur. Bakan Bey Batı ülkelerinde böyle bir şey görmüş müdür bilmiyorum ama olayı bana aktaran eski siyasetçi “Ben böyle bir şey hayatımda görmedim” der.
İKİNCİ SKANDAL: DOMUZ ETİ
Altaylı, yazısının devamında da uçaktaki yolculara domuz eti verildiğini yazdı. Altaylı, bir yolcunun sorusu üzerine domuz eti veridliğini şöyle anlattı:
“Budapeşte-Sabiha Gökçen seferini yapacak olan A Jet uçağı, uçağın teknik arıza vermesi üzerine kalkış yapamaz ve yolcular uçaktan indirilip terminalde bekleme salonuna alınırlar. Tamirat uzayıp bekleme 3 saate ulaşınca yolcular yiyecek bir şey verilmesini talep ederler.
Meydandaki A Jet ekibi iyi niyetle 30 kadarı vegan toplam 200 sandviç siparişi verir. Sandviçler gelir.
Herkes sandviçini alıp afiyetle yerken birinin aklına gelir ve sorar ‘Bunların içindeki et ne eti?’ Ve bomba… Sandviçlerin içindeki et jambondur ama ‘Domuz jambon.’
Ortalık karışır. Mesele Nihat Hatipoğlu’luk hale gelir ‘Bilmeden domuz eti yemek günah mıdır, değil midir?’ tartışması başlar.”